Welcome to Our Website

Özgür Özel: Tayyip Erdoğan’a karşı devleti, düzeni, hukuku savunuyorum; Cumhurbaşkanlığı’nı güvence altına alan anayasa maddesini savunuyorum

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Anayasa meselesi barınma hakkı meselesidir. Çocukların parklarda yatmama meselesidir. Anayasa meselesi örgütlenme hakkı meselesidir, sendikalı işçinin hakkını alma meselesidir. Siz anayasayı bir yerden yok saymaya başlarsınız önüne gelen başka bir yerini yok sayar, düzen kalkar, devlet kalkar. Ben Recep Tayyip Erdoğan’a karşı devleti, düzeni, hukuku savunuyorum. Ben Recep Tayyip Erdoğan’a karşı kendi bindiğin dalı kesme diyorum. Onun Cumhurbaşkanlığını güvence altına alan anayasa maddesini savunuyorum. Yarın kimin Cumhurbaşkanı olacağına milletin karar vermesi anayasadır, babadan oğula geçmesi anayasasızlaştırmadır” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün Ankara’da düzenlenen Türk Eczacıları Birliği 44. Olağan Büyük Kongresi’ne katıldı. Özel kongre çıkışında basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Özgür Özel, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un bugün kendisine yapacağı ziyarete yönelik soruya şu yanıtı verdi:

“Sayın Kurtulmuş’un ziyaretinden önce ziyarete ilişkin bir açıklama yapmam doğru değil. Bir meslek örgütünün toplantısına geldik. Bu meslek örgütü de siyaseten homojen bir meslek örgütü değil. Bana karşı hepsi birden bir sevgi ve misafirperverlik gösterdiler ama bu örgütte her siyasi partiden arkadaş var. O yüzden siyasi değerlendirmeler yapmam da doğru değil.

Sorunuzda burada yanıtlayabileceğim kısım şudur. Bugünlerde anayasanın bir maddesi Yargıtay tarafından yok sayılıyor. Ülkeyi yöneten kişi de bunu haklı görüyor ve diyor ki ‘Anayasa Mahkemesi’nin yetkisini herkesin bağlayacağıyla ilişkin anayasa hükmünü yok hükmünde kabul ediyor.’ Biz de diyoruz ki böyle yaparsınız Meclis’i de yok hükmünde sayar yarın birisi çünkü 80. 85. madde Meclis’i ilgilendiriyor. Yarın sizi de etkiler çünkü Cumhurbaşkanıyla ilgili maddeler birisi tarafından yok sayılıyor olmaz.

“Herhangi bir tabip buna sessiz kalırsa artık Türk Tabipleri Birliği diye bir yapı yok diyebilir”

Aynı şekilde Türk Eczacıları Birliği de anayasada kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleriyle ilgili maddeden güç alıyor. Örneğin herhangi bir eczacı ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararının Yargıtay tarafından kabul edilmemesine doğru yapıyorlar’ diyorsa kendi mesleği de elden gidiyor bunu görmesi lazım. Herhangi bir tabip buna sessiz kalırsa artık Türk Tabipleri Birliği diye bir yapı yok diyebilir yarın Cumhurbaşkanı. Herhangi bir kamu kurumu niteliğine sahip meslek örgütü herkes ki anayasayla kurulan içinde Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nden esnaf odalarına kadar atıflar var ve hepsi anayasadan güç alıyorlar. O yüzden anayasal düzeni bir maddede yok sayarsanız bütün düzeni ortadan kaldırırsınız. Kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olmazsa eczacılar yine olur ama onlar ya sermayenin eline düşerler ya da kendi ceplerini düşünen tüccarlara dönüşürler. Kamu kurumu niteliğinde olduğunuzda gece 3’de çocuğunuz hastalandığında ateş düşürücü şurubu bulabileceğiniz bir eczanenin açık olduğundan eminsiniz çünkü kamu için o alan düzenlenmiş.

“Onun Cumhurbaşkanlığını güvence altına alan anayasa maddesini savunuyorum”

Anayasa böyle sahip çıkmak lazım. Anayasa tartışması Özgür Özel’in, Recep Tayyip Erdoğan’ın tartışması değildir. Gece 3’de ateşlenmiş havale geçirecek bir çocuğun ilacının bulunup bulunmama meselesidir. Türkiye’nin bir ucuna bir hekimin gidip gitmeme meselesidir. Anayasa meselesi barınma hakkı meselesidir. Çocukların parklarda yatmama meselesidir. Anayasa meselesi örgütlenme hakkı meselesidir, sendikalı işçinin hakkını alma meselesidir. Siz anayasayı bir yerden yok saymaya başlarsınız önüne gelen başka bir yerini yok sayar, düzen kalkar, devlet kalkar. Ben Recep Tayyip Erdoğan’a karşı devleti, düzeni, hukuku savunuyorum. Ben Recep Tayyip Erdoğan’a karşı kendi bindiğin dalı kesme diyorum. Onun Cumhurbaşkanlığını güvence altına alan anayasa maddesini savunuyorum. Yarın kimin Cumhurbaşkanı olacağına milletin karar vermesi anayasadır, babadan oğula geçmesi anayasasızlaştırmadır. Anayasa dünyada 800 yıllık, Türkiye’de ilk adımları atılmaya başlayalı yani tek adamın yetkileri tartışalı Sened-i İttifak’tan beri 200 yıllık bir yürüyüştür. Bu yürüyüşe çelme çakan Türkiye’ye çelme çakar. Bunun dışında bir siyasi soru cevaplamam mümkün değil onu bu kapıdan çıktıktan sonra yaparız.”

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir